MHP MYK ÜYESÄ° ALÄ° UÇAK’IN 3MAYIS MÄ°LLÄ°YETÇÄ°LER GÜNÜ Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° YAPMIÅž OLDUKLARI BASIN AÇIKLAMASI.
Türk milleti, tarihte pek çok hanedan devleti kurmuÅŸ ve bunların en büyüÄŸü ve en uzun ömürlüsü olan Osmanlı Cihan Devleti, 600 yıllık hayatının büyük kısmında dünyaya örnek olmuÅŸtur. Ä°mparatorluklar çağının sona ermesi, millî devletlerin ortaya çıkması sürecinde, Devlet-i Aliyye çeÅŸitli tarz-ı siyasetlerle ayakta durmaya çalıştı ama olmadı. Türk milletinin yeniden diriliÅŸ hamlesi, yeniden Ergenekon’dan çıkışı olan Millî Mücadele sonunda millî devletimizi kurduk. Neticede kurduÄŸumuz Cumhuriyet, Türk kültürünü esas aldı.
Türk milliyetçileri fikir ve uygulamada Cumhuriyet’in kuruluÅŸuna harçlarını koydular. Zaman içerisinde realpolitik denilen Demokles’in kılıcı, onların da tepesinde sallandı. Ne var ki Türk milliyetçileri, 1944’te dönemin ÅŸartlarının etkisiyle büyük bir takibata, iÅŸkencelere, tabutluklara maruz bırakıldı.
GeçmiÅŸ, biz ondan gerekli dersleri çıkarırsak bir anlam taşır. GeçmiÅŸin bize saÄŸladığı büyük zenginlikleri olduÄŸu gibi, taşımak zorunda olduÄŸumuz yükleri de vardır. Türk millî kimliÄŸi ve bu vatanda meydana getirdiÄŸimiz birikim, bize yol ve yön göstermelidir. Milliyetçilik ve vatanseverlik elbette kimsenin tekelinde deÄŸildir ama ÅŸunu da görelim: Milletin çıkarları ve devletin bekası davasında girdikleri sınavların hiçbirinden bütünlemeye kalmayan, fikirlerini esen rüzgâra göre deÄŸil derin tarihimizin ilhamına göre geliÅŸtiren Türk milliyetçileri, bugün büyük bir görevle karşı karşıyadır. Bu görev, toplumda yaÅŸanan ayrışmaya karşı millî birliÄŸi güçlendirmektir. Bu, sadece siyasi alanla ilgili deÄŸildir; tarih, kültür, kimlik, gelecek tasavvuru bakımından da ciddi bir ayrışmanın belirtileri görülmektedir.
Son yılllarda yaÅŸananlar, genel olarak Türkiye’de olduÄŸu gibi, Türk milliyetçileri üzerinde de derin tesirler yaratmıştır. Bunlar üzerinde hem bütün millet olarak hem de hassaten Türk milliyetçileri olarak durmamız ve düÅŸünmemiz icap ediyor. Tarihimize ve müktesebatımıza bir bütün olarak sahip çıkan, milleti tarihî planda da güncel olarak da ayrıştırmayan bir anlayışı geliÅŸtirmek durumundayız.
Unutmamalıyız ki, bizim davamız ne kuru cihangirlik ne de kuru kuruya övünmeye dayalı, içi boÅŸ bir milliyetçilik davasıdır. Bizim davamız; bu asil milletin geçmiÅŸten geleceÄŸe uzanan macerasında, adalet ve nizam kavramlarında simgeleÅŸen “Kızıl Elma”nın peÅŸinde koÅŸma davasıdır; bin yılı aÅŸkın bir süredir önder olduÄŸumuz Ä°slam dünyasına ve bütün insanlığa örnek olma davasıdır. Bu, bir kuru siyasi hâkimiyet meselesi de deÄŸildir; bir medeniyet davasıdır. Çünkü tarihte Türk, zorunlu kaldığı durumlar dışında, asla içe kapanmacı ve dışlayıcı deÄŸil; fethedici, yani yeni kapıları açıcı, kuÅŸatıcı, kapsayıcı ve düzen götürücü bir millet olmuÅŸtur.
Onun içindir ki 3 Mayıs ruhunun harekete geçirdiÄŸi heyecan ve coÅŸkuyu bilgi, bilim ve tefekkür ile mezcedemezsek sadece kendimizi kandırmış, avutmuÅŸ olmakla kalırız. DoÄŸu Türkistan’dan Kırım’a, Türkmeneli’nden Balkanlara uzanan coÄŸrafyamızda, kardeÅŸlerimizin uÄŸradığı zulüm ve baskılara karşı kısa, orta ve uzun vadede çözümler bulmamızın yolu, Türkiye’yi güçlendirmekten ve Türkiye’de millî ÅŸuuru saÄŸlamlaÅŸtırmaktan geçiyor.
Son olarak Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin dediÄŸi gibi ; “3 Mayıs Milliyetçiler Günü; haksızlığa, mahrumiyete, eziyete, iÅŸkenceye, iÅŸbirlikçiliÄŸe sabır, salabet, saÄŸduyu, inanç, akıl ve azimle meydan okumanın ifade ve ilan kudretidir.” bu vesileyle bir kez daha 3 Mayıs Milliyetçiler Günün 77. yılını kutluyor, BaÅŸta Merhum BaÅŸbuÄŸumuz Alpaslan TürkeÅŸ , Hüseyin Nihal Atsız ve emeÄŸi geçen tüm büyüklerimizi rahmetle anıyorum.
ALÄ° UÇAK
MHP MYK ÜYESÄ°